Kısa Çalışma Yöntemi ve Korona Virüs Salgını Kapsamında Uygulanması

Genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerle iş yerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak önemli ölçüde azaltılması veya iş yerinde faaliyetin tamamen veya kısmen geçici olarak durdurulması hallerinde, iş yerinde üç ayı aşmamak üzere kısa çalışma yapılabilir. Kısa çalışma yöntemi 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu Ek Madde 2’de düzenlemiştir.
Zorlayıcı sebepler: İşverenin kendi sevk ve idaresinden kaynaklanmayan, önceden kestirilemeyen, bunun sonucu olarak bertaraf edilmesine imkân bulunmayan, geçici olarak çalışma süresinin azaltılması veya faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması ile sonuçlanan dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel durumları ya da deprem, yangın, su baskını, heyelan, salgın hastalık, seferberlik gibi durumlardır.
Bir işverenin iş yerinde kısa çalışma yönteminden faydalanabilmesi için genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle iş yeri faaliyet süresinin önemli ölçüde azaldığı veya durduğu konusunda İŞKUR’a müracaatta bulunması ve yapılacak uygunluk tespiti sonucu iş yerinin sayılan hallerden etkilendiğinin belirlenmesi gereklidir. Uygunluk tespiti iş müfettişlerince yerine getirilir. Uygunluk tespitinin sonucu İŞKUR tarafından işverene bildirilir. İşveren, sonucu iş yerinde işçilerin görebileceği bir yerde ilan eder ve mevcut ise toplu iş sözleşmesine taraf işçi sendikasına bildirir. Durumun işçilere ilanı mümkün değilse, kısa çalışma kapsamında çalışacak olan işçilere yazılı bir bildirim yapılmalıdır.
Bir işçinin kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilmesi için bulunması gereken şartlar şu şekilde sıralanabilir:
- İşverenin kısa çalışma talebinin uygun bulunması,
- İşçinin kısa çalışmaya tabi tutulması,
- Kısa çalışmanın başladığı tarih itibariyle işçinin son 60 gün hizmet akdine tabi olması ve son 3 yılda en az 450 gün süreyle prim ödemesi.
Kısa çalışma başvuruları, işçiler adına işverenler tarafından yapılır. İşçiler kısa çalışma talebinde bulunamaz.
İş yerinde zorlayıcı sebeplerle kısa çalışma yöntemine geçilmesi durumunda kısa çalışma ödemesi, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24.maddesinin 3.fıkrası ve aynı kanunun 40.maddesinde öngörülen bir haftalık süreden sonra başlar. Bu bir haftalık süre içerisindeki ücret ve prim yükümlülükleri işverene aittir. İşveren, zorlayıcı sebepler dolayısıyla çalışamayan veya çalıştırılmayan işçiye bu bekleme süresi içinde bir haftaya kadar her gün için yarım ücret öder.
Kısa çalışma ödeneği kapsamında çalışan işçilere kısa çalışma ödeneği ile genel sağlık sigortası primleri ödenir. Kısa çalışma yapan işçilerin çalışılmayan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerine ilişkin ücret ve kısa çalışma ödeneği miktarı, kısa çalışma yapılan süreyle orantılı olarak işveren ve kurum tarafından ödenir.
Günlük kısa çalışma ödeneğinin miktarı, işçiler için uygulanan aylık asgari ücretin brüt tutarının %150’sini geçmemek üzere, sigortalının son 12 aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının %60’ıdır.
İşçinin çalışmadığı süreler için İŞKUR her ayın 5’inde işçinin kendisine kısa çalışma ödeneğini ödeyecektir. PTT hesapları bulunan işçilerin PTT hesaplarına, PTT hesapları bulunmayan işçilerin ise IBAN numaraları bildirilen banka hesaplarına ödemeler gerçekleştirilecektir. Kısa çalışma ödeneğinden SGK primi kesilmez, sadece damga vergisi kesilir.
-Kısa
çalışma ödeneği alan işçinin işe girmesi,
-İşçinin
yaşlılık aylığı almaya başlaması,
-İşçinin
herhangi bir nedenle silahaltına alınması,
-İşçinin
herhangi bir kanundan doğan çalışma ödevi nedeniyle işinden ayrılması,
-İşçinin geçici iş göremezlik ödeneğinden yararlanmaya başlaması. Bu durumda geçici iş göremezlik ödeneğine konu olan sağlık raporunun başladığı tarih itibarıyla işçinin kısa çalışma ödeneği kesilir.
Emekli olduğu halde çalışmaya devam eden işçiler, kısa çalışma uygulaması kapsamı dışındadır.
Yabancı işçiler, işsizlik sigortası primleri ödeyerek çalışmaları ve gerekli şartları taşımaları halinde kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilirler.
Kısa çalışma ödeneği kapsamında çalışan işçilerin mevcut yıllık izin bakiyelerinde bir eksilme olmayacaktır. Ayrıca kısa çalışma dönemi, işçilerin yıllık izin ve kıdem süreleri hesaplamalarına dahil edilecektir. İşçi yıllık izin hakkını kullandığı sırada iş yerinde kısa çalışma uygulamasına geçilirse, işçinin yıllık izni durur ve işçi kısa çalışma ödeneğinden faydalanmaya başlar.
Günümüzde tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 virüs salgını ülkemiz için de ciddi bir risk teşkil etmektedir. Bu durum resmi otoriteler tarafından da zorlayıcı sebep olarak kabul edilmiştir. Covid-19 sebebiyle iş yerindeki haftalık çalışma sürelerini geçici olarak en az üçte bir oranında azaltan veya süreklilik koşulu aranmaksızın iş yerinde faaliyetini tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durduran işverenler kısa çalışma başvurusunda bulunabilirler. İşverenin kısa çalışma uygulamasından faydalanabilmesi için asgari işçi sayısı şartı bulunmamaktadır.
Unutulmamalıdır ki iş yerinde kısa çalışma uygulamasının sürdüğü dönemde, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25.maddesinin 2.fıkrasında yer alan “Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler” dışında, işveren tarafından iş yerinde işçi çıkarılmaması şartı aranmaktadır.
Ankara Avukat Kardelen Özcan Hukuk Bürosu
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Kardelen Özcan'a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.