SUÇLUYU KAYIRMA SUÇU VE CEZASI

Suçluyu Kayırma Suçu Ve Cezası

Suçluyu kayırma suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 283. maddesi ile düzenlenmiş bir suç türüdür. Suçluyu kayırma suçunun düzenlenmesindeki esas düşünce,  uyuşmazlıkların yargı yoluyla çözümlenmesi ve yargı kararlarının geçerliliğini zedeleyecek davranışların engellenmesi gereğidir.

Suçluyu kayırma suçu Türk Ceza Kanunu madde 283’te:

“(1) Suç işleyen bir kişiye araştırma, yakalanma, tutuklanma veya hükmün infazından kurtulması için imkan sağlayan kimse, altı aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Bu suçun kamu görevlisi tarafından göreviyle bağlantılı olarak işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(3) Bu suçun üstsoy, altsoy, eş, kardeş veya diğer suç ortağı tarafından işlenmesi halinde, cezaya hükmolunmaz.” şeklinde üç fıkra biçiminde düzenlenmiştir. Maddenin ilk fıkrasında suçun temel şekli yer almış, ikinci fıkrasında ise suçun nitelikli hali düzenlenmiştir. Son olarak üçüncü fıkrada da şahsi cezasızlık sebebine ayrıca yer verilmiştir. 

Suçluyu Kayırma suçu, genel hatları itibariyle şu özellikleri bünyesinde barındırmaktadır:

Suçluyu kayırma suçunda esasen işlenmiş 2 tip suç bulunmaktadır. Suçluyu kayırma suçunun faili maddede sayılan hareketlerden bir veya birden fazlasını gerçekleştirerek, daha önce işlenen suçun failine yardım ederek ilk suçun failini yaptırımlardan kurtarmaya çalışmaktadır.

Daha önce işlenen asıl suça iştirak eden kişilerin, Suçluyu Kayırma Suçu bakımından şahsi cezasızlık sebebi düzenlemesine yer verilerek ayrıca bu suç bakımından cezalandırılmalarının önüne geçilmiştir.

5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu açısından kayırılan fiilin suç olması yeterlidir. Asıl suçun cezası açısından herhangi bir ağırlık koşulu aranmamıştır. Ancak doğaldır ki kabahat niteliğindeki fiiller “suç” olarak kabul edilemeyeceğine göre kabahat fiilini işleyen kişi hakkında suçluyu kayırma suçu hükümleri uygulanamaz.

Failin kamu görevlisi olma hali ise Türk Ceza Kanunu madde 283/II’ye göre cezada artırım sebebidir. Fakat bu hükmün uygulanarak artırıma gidilebilmesi için kamu görevlisinin bu suçu görevi ile bağlantılı bir şekilde işlemiş olması gerekir.

Suçun üstsoy, altsoy, eş, kardeş veya diğer suç ortağı lehine işlenmesi halinde ise Türk Ceza Kanunu madde 283/III gereğince fail cezalandırılamayacaktır.

Teşebbüs aşamasında kalmış bir suç açısından da bu suçun failine yakalanma, araştırma, tutuklanma, hükmün infazından kurtulması için imkan sağlama fiilleri de suçluyu kayırma suçu kapsamında değerlendirilir. Ayrıca suçluyu kayırma suçundan bahsetmek için ilk suçun işlendiğinin mahkeme kararı ile sabit olması gerektiği gibi bir şarttan da söz edilemez.

Bu suç tipinin adliyenin yanıltılmasına yönelik eylemlerin cezalandırılması için düzenlenmiş olduğu gözetildiğinde, asıl eylemin suç niteliğinin ortadan kalkmış ya da asli failin eylemi “genel af”, “ön ödeme”, “şikayetten vazgeçme” ya da “dava zamanaşımı” gibi nedenlerle kovuşturulamıyorsa adliyenin ve diğer kovuşturma makamlarının yanıltılması söz konusu edilemeyeceğinden suçluyu kayırma suçunun da oluşamayacağı kabul edilmelidir.

Sanık veya mahkûm olan kimsenin saklanmasına yönelik her hareket, bu suçun oluşmasını sağlayacaktır. Sanık veya mahkûmun belli bir yerde saklanmasının temin edilmesinden başka; bu kişi, soruşturmanın veya infazın engellenmesi amacıyla örneğin bir başka ülkeye kaçırılmış olabilir. Bu tür fiiller de söz konusu suç kapsamında değerlendirilmelidir. 
Hakkında tutuklama veya mahkûmiyet kararı verilen kişinin bir yerde barınmasını temin etme durumunda dahi, bu suçun oluştuğunu kabul etmek gerekir.

İlk suçun failinin kaçması için araç temin edilmesi, kimlik, para, uçak bileti sağlanması, soruşturma görevlilerine yanlış bilgilendirmede bulunulması, yiyecek, içecek, kıyafet sağlanması, saklanması için yer gösterilmesi, tahsis edilmesi, barınması için mekan sağlanması ve benzeri birçok hareket ile suç işlenebilir.

Cebir, şiddet, korkutma ve tehdit ile önceki suçun failinin, araştırma yakalanma ve tutuklanma ya da hükmün infazından kurtulmak amacıyla kendisine yardım etmeye zorlamış ise faile Türk Ceza Kanunu’nun 28.maddesi uyarınca ceza verilmez. Bu gibi hallerde cebir ve şiddet, korkutma ve tehdidi kullanan kişi suçun faili sayılır.

Suç Üstlenme Suçu ile Kıyaslanması:

Suçluyu kayırma suçu ile 270.maddede düzenlenen suç üstlenme suçu arasında da ilişki mevcuttur. 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 270’nci maddesinde düzenlenen suç üstlenme suçu, yetkili makamlara, gerçeğe aykırı olarak, suçu işlediğini veya suça katıldığını bildirme suretiyle işlenen bir suçtur. Failin kendisini itham ettiği suç, hiç işlenmemiş olabileceği gibi işlenmiş olması da mümkündür. İşlenen bir suçun failini soruşturma veya kovuşturmadan kurtarmak maksadıyla suçun üstlenilmesi halinde de esasen suçlu kayırılmaktadır. Ancak bu kayırma Türk Ceza Kanunu’nun 283.maddesinde düzenlenen Suçluyu Kayırma Suçu içerisinde düzenlenen bir kayırma türü değildir.

Suçun Cezası, Zamanaşımı ve Yargılama Şartları:

Suçun basit halinin cezası altı aydan beş yıla kadar hapis cezasıdır. Nitelikli halinde ise ceza yarı oranında artırım şeklinde belirlenmiştir.

*Suçun cezası altı aydan beş yıla kadar hapis cezası olduğundan, sanık hakkında bir yıl ve altında bir hapis cezasına hükmedilmesi halinde kısa süreli hapis cezası 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50.maddesi gereğince seçenek yaptırımlara dönüştürülebilir.

*Suçluyu kayırma suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkündür.

*Yine sanık hakkında iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına hükmolunması halinde Türk Ceza Kanunu’nun 51.maddesindeki şartları sağlamak koşuluyla sanık hakkında verilen ceza ertelenebilir.

*Bahse konu suç kasten işlenebildiği için fail, 53.madde gereğince belirli hakları kullanmaktan yoksun kalabilecektir.

Suçluyu kayırma suçunun cezası nazara alındığında suç için öngörülen dava zamanaşımı Türk Ceza Kanunu’nun 66/1.e maddesine göre sekiz yıl, ceza zamanaşımı ise 68/1.e maddesine göre on yıldır. Ancak Türk Ceza Kanunu’nun 66/2. maddesi gereğince fiili işlediği sırada on iki yaşını doldurmuş olup da on beş yaşını doldurmamış olanlar hakkında, bu sürelerin yarısının; on beş yaşını doldurmuş olup da on sekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle kamu davası düşecektir.

Suçluyu kayırma suçu şikâyete tabi bir suç değildir. Yani adli makamlarca kendiliğinden soruşturulup kovuşturulmaktadır. Aynı zamanda suçluyu kayırma suçu uzlaşmaya tabi bir suç da değildir. Suçun kovuşturulmasında görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi’dir.


Ankara Avukat Kardelen Özcan Hukuk Bürosu

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Kardelen Özcan'a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

SAYFALAR
  • Hakkımda

  • Notice: Trying to access array offset on value of type bool in /home/creanewc/kardelenozcan.com.tr/inc/sayfasidebar.php on line 35
TAKİP EDİN

Hızlı iletişim için “Hemen Ara” butonuna tıklayabilirsiniz.


Notice: Undefined index: status in /home/creanewc/kardelenozcan.com.tr/inc/footer.php on line 540

Notice: Undefined index: status in /home/creanewc/kardelenozcan.com.tr/inc/footer.php on line 569

Notice: Undefined index: demo in /home/creanewc/kardelenozcan.com.tr/inc/footer.php on line 591